A’dan Z’ye Uyku Sözlüğü
Yalnızca insanların değil hayvanların büyük çoğunluğunun da dinlenebilmeleri için gerekli olan uyku; tüm vücut organlarının tazelendiği, hasarlı ve yıpranmış hücrelerin yenilendiği, sağlıklı bir yaşam sürebilme noktasında hayati bir rol üstlenen bir ihtiyaç yani dinlenme biçimi olma özelliği taşıyor.
Öyle ki yetersiz uyku yani uyku eksikliği durumunda insanlarda ve hayvanlarda sinirlilik, konsantre olamama, yorgunluk hissi başta olmak üzere pek çok komplikasyon görülebiliyor. Uzun süreli uykusuzluk ise hayatı tehdit eden ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Bu yüzden uykunun önemini yeterince kavrayabilmemiz, uyku ile ilgili bilgimizi her daim pekiştirmemiz ve bilim adamları tarafından uyku üzerine yapılan tüm çalışmaları yakından takip edebilmemiz gerekiyor.
Bu yazımızda sağlıklı ve kaliteli bir uyku çekebilmenize yardımcı olacak, en önemli uyku terimlerini sizlerin bilgisine sunmaya çalışacağız.
Aşağıda A’dan Z’ye uyku sözlüğü listesine göz atarak, uykuya dair merak ettiğiniz sorulara yanıt bulabilir, uyku terimlerin anlamlarını öğrenebilirsiniz.
1.Aşama uyku( Uykunun 1. Aşaması)
Kişinin uyurken sığ yani yavaş göz hareketlerinin dışarıdan bakan kişi tarafından gözlemlenebildiği, uykunun ilk aşamasıdır.
Bu aşamada EE okumalarında hızı 4-8 hz arasında değişen teta ritimleri tespit edilir.
2. Aşama Uyku(Uykunun 2. Aşaması)
EEG değerlerinde yavaş dalgaların 4-7 hz, uyku millerinin 14-16 hz arasında tespit edildiği aşamadır.
3. Aşama Uyku(Uykunun 3. Aşaması)
Yavaş dalga uykusu ya da yavaş dalga aktivitesi olarak da isimlendirilen uykunun 3.aşaması yani evresinde EEG değerleri, 75 mikrovoltun üzerindedir.
Delta dalgaları ise 0.5-4 hz arasındadır.
Alfa talimatı:
Uyku evresi esnasında alfa aktivitesinin oluşumunu ifade eder. Alfa ritmi; beynin oksipital korteksi üzerinde belirginleşen, erişkin bireylerde 8-13 hz. sıklıkta gerçekleşen EEG salınımıdır.
Uyanıklığın göstergesi olan alfa ritmi, çoğu insanda bulunsa da bazı insanlarda bulunmaz.
Alfa ritmi, özellikle uyanıkken baskın ve tutarlı olur.
Algısal ayrılma
Kişinin uykunun başlangıcında yani uykuya dalma sürecinde artık çevresindeki uyaranları algılamamaya başlamasıdır.
Yani kişinin çevre ile olan bilinçli etkileşimi, algısal ayrılma ile kesilmiş, kişi uyku alemine dalmış olur.
Apne-Hipopne indeksi:
Uyku esnasında her saatte uyumakta olan kişinin solunumunun duraksamasıdır. Kişi, yetersiz oksijen alımına bağlı olarak, her saat başında nefes almada zorlanır.
Benzodiazepinler
Merkezi sinir sistemi depresanları olarak isimlendirilen bu ilaçlar; merkezi sinir sisteminin çalışmasını yavaşlatır. 1950’li yıllarda keşfedilen benzodiazepinler; beyne giden fiziksel, zihinsel ya da duygusal mesajları ve tepkileri yavaşlatırlar.
Beyaz gürültü
Kişinin uyumasına ve uykuya dalmasına engel olan gürültüyü maskelemek yani gürültünün uykuya olumsuz etkilerini önlemek adına kullanılan, oldukça geniş bir frekans aralığında bulunan ses dalgalarıdır.
Beyin dalgaları
Uyku bilimciler tarafından EEG çalışmaları ile incelenen beynin kendiliğinden gerçekleştirdiği elektriksel aktivitelerdir
Bilişsel terapi
Uykusuzluk vakalarında insanlarda uykusuzluğa neden olan durumları tespit etmeye ve uykusuzluğu tedavi etmeye yönelik bazı müdahale ve teknikleri içeren bir terapi şeklidir.
Biyolojik saat
Biyolojik saat; hormonlarının ne zaman salgılanacağı vb. oldukça önemli olan metabolik işlemlerin düzenlenmesinden sorumludur.
Uyku/uyanıklık döngüsü de biyolojik saat tarafından düzenlenir. Uyku bilimi, biyolojik saatin sirkadiyen saati ile ilgilenir. Sirkadiyen saat ise bitkiler de dahil olmak üzere tüm canlıların 24 saatlik zaman dilimi içerisindeki psikolojik ve biyokimyasal tüm davranışlarını ifade eder.
Bruksizm
Uyku esnasında dişlerin gıcırdatılmasıdır. Bu rahatsızlık, çiğneme kaslarını tutarak, çenede hatta baş ve boyunda ağrıya, yorgun bir şekilde uyanmaya yol açar.
Cheyne Storekes Solunumu
Git gide hızlanan ve sıkılaşan solunumun gittikçe yavaşlaması ve birkaç saniyeliğine durması yani apne ile sonuçlanması durumudur.
Yüzeyleşen ve apne ile devam eden solunum, bir süre sonra tekrar derinleşir ve hızlanır. Bu rahatsızlığa daha çok arteryosklerozdan kaynaklanan hipertansiyonu mevcut kalp hastalarında rastlanmaktadır.
Delta dalgaları
Sağlıklı yetişkinlerde derin uyku esnasında meydana gelen, beynin ileri bölümünde ortaya çıkan 1-3 hertz frekansına sahip olan beyin dalgalarıdır.
Delta dalgaları; rüya görmediğimiz, uykunun derin evresinde yayılır. Büyüme hormonları aktif bir şekilde delta uykusu esnasında salgılanır.
Delta uykusu
Oldukça derin olan, yavaş dalga uykusu olarak da isimlendirilen delta uykusu, NON REM uykusunun 3. ve 4. aşamalarında ortaya çıkar.
Delta uykusu esnasında bilinç kapalı olduğu için insanlar uyandığında bu evreyi hatırlamazlar.
Derin uyku
NON-REM yani REM dışı uykunun 3. aşamasına derin uyku ismi verilir. Hafif uykudan farklı olarak, derin uykudaki kişinin dış etmenlere bağlı olarak uykusundan uyanması daha zordur.
Dışsal ritimler
Vücudun dış etmenlerden etkilenen yani çevresel faktörler sonrasında gelişen ritmidir. Bu ritimler, organizmanın kendi biyolojik saatine bağlı olarak değil de ışık vb. dış etmenler sonrasında üretilirler.
Dissomnia
Uykunun başlamasına, devam etmesine dair birincil uyku rahatsızlıklarından biridir. Uykunun aşılması yani uyku süresinin normalden uzun sürmesi de dissomnia kapsamında ele alınır.
Dissomnialar; kendi içerisinde insomnia, birincil hipersomnia, narkopleksi, sirkadiyen ritim bozukluğu, uyku-apne sendromu vb. farklı sınıflara ayrılabilir.
Doğal Kısa uyuyanlar
Geceleri 5 saatten daha az bir süreliğine uyumasına rağmen ertesi gün bunun yan etkisi ile karşılaşmayan kişilere ‘natural short sleepers’ yani doğal kısa uyuyanlar’ adı verilir.
EEG(Elektroensefalogram)
Beynin elektriksel aktivitelerini ölçen alet ve ölçüm işlemidir. EEG; ilk kez 1920’li yıllarda Hans Berger tarafından geliştirilmiştir.
Ekstrinsik Uyku Bozuklukları
Ekstrinsik uyku bozuklukları, hastadaki herhangi bir fiziksel ya da ruhsal durumdan kaynaklanmaz. Dış etmenlerden ötürü hastada görülen uyku bozukluklarına ekstrinsik uyku bozuklukları ismi verilir.
EMG(elektromiyogram)
Vücudun kas hareketlerinin ölçümüne EMG ismi verilir. Elektromiyogram, aynı zamanda polisomnogramın bir parçasıdır.
Endojen ritimler
Organizmanın içsel yani kendi biyolojik saati ile ürettiği yani ışık vb. dış etmenlerden hiçbir şekilde etkilenmeden oluşan ritimleridir.
EOG(elektrookülagram)
Uyumakta olan kişin in göz hareketlerinin yarattığı elektriksel aktivitenin ölçümüne EOG adı verilir.
Elektrookülagram da tıpkı elektromiyogram gibi polisomnogramın bir bölümüdür.
Epworth uykululuk skalası
Gün boyu uyuma eğilimi gösteren hastalara dair teşhis ve tespit amacıyla kullanılan bir ölçektir.
Avustralyalı uyku bilimciler tarafından geliştirilmiş olan Epwort uykululuk skalası, dünya genelinde uyku yoksunluğunun ölçümünde yararlanılan en önemli ölçek olma özelliği taşımaktadır.
Pek çok uyku bozukluğunun teşhisinde oldukça başarılı olan bu skalanın avantajları arasında hızlı sonuç vermesi ve kullanımının son derece basit olması bulunur.
Fazik
Beyin ve kaslarda uyku esnasında epizodik doğalarından ötürü gözlemlenebilen birtakım otonomik olaylarıdır.
REM esnasındaki kas seğirmeleri ve hızlı göz hareketleri faziklere yani bu otonomik olaylara örnek olarak gösterilebilir.
FIRST(Ford Uykusuzluk Yanıtı Stres Testi)
Uykusuzluk riski altında bulunan insanların teşhis ve tespiti amacıyla kullanılan bir testtir.
İsmini geliştirildiği hastane olan Henry Ford Hastanesi’nden alır.
Final uyanış
Sabah ışıkları ağarmadan önce kişinin sonuncu uyanışıdır.
Fotoperiyod
Aydınlık ve karanlık döngüsüne ya da gece/gündüz döngüsüne fotoperiyod denilir.
Bir diğer deyişle bitkilerin ya da hayvanların 24 saatlik döngü içerisinde gün ışığından yararlandıkları süreyi ifade eder.
Fragmantasyon(Parçalanma)
Kişinin içinde bulunduğu uyku evresinin daha hafif bir uyku evresi ile bölünmesi yani tamamlanamaması durumudur.
Parçalanma, kişinin aniden uyanması yüzünden de gelişebilir. Uyanıklığın söz konusu olduğu parçalanmalar, kişideki REM ve NON-REM uyku evrelerinin zamanla bozulmasına yol açar.
GABA(Gama-Aminobütirik Asit)
GABA, beyinde yer alan bir aminoasit nörotransmitteri olma özelliği taşır. Bu nörotransmitter; vücut kaslarının gevşemesi, sedasyon, duygu ve hislerin azalması vb. pek çok süreçte rol alır.
Gece baykuşu
Kronotiplemede yer alan gece baykuşları, geceleri yatağa geç saatte giden ve ertesi gün geç saatlere kadar uyuyan kişilere denilir.
Gece terörü
Gece terörü; kişinin geceleri uykusundan korkulu bir şekilde uyanması, etrafa boş gözlerle bakarak, bağırmaya başlamasıdır.
Gece terörüne genellikle istemsiz kas kasılmaları, kalp çarpıntısı, hızlı bir şekilde nefes alıp, verme, cilt kızarıklıkları da eşlik eder.
Genellikle kısa bir süreliğine devam etse de bazen de 20-30 hatta 40 dakikaya kadar uzayabilir.
Kişi, atak esnasında tamamen dış çevreye duyarsızdır. Kabustan farklı olarak, sabahları uyandığında gece uyandığını, kendi kendine konuştuğunu ya da bağırdığını hiçbir şekilde hatırlamaz.
Gecikmeli uyku aşaması
Uyku saatinin 24 saatlik zaman dilimi içerisinde geriye doğru hareket etmesi durumudur.
Hastanın uykusu 24 saatlik döngüde yerinden oynayarak, gecikir yani ertelenir.
Gecikmiş uyku fazı bozukluğu
Temel uykunun en az bir ya da iki saat gecikmesi durumudur. Gecikmiş uyku fazı bozukluğu, hastanın ertesi sabah dilediği saatte uyanamamasına neden olur.
Gecikmiş uyku fazı sendromu
Uyku-uyanıklık döneminin yani kişinin sirkadiyen ritminin bozulması doğrultusunda normal yatma zamanının da gecikmesidir.
Sirkadiyen ritim bozukluğundan kaynaklanan bu durum, kişinin gecenin ileri saatlerine kadar uyumaması, uykuya dalmakta zorlanması, ertesi gün geç saatlere kadar uyuması ile sonuçlanır.
Geçici Uykusuzluk
Yalnızca birkaç gece boyunca devam eden, geçici yani kronikleşmeyen uykusuzluk çeşididir.
Gelişmiş(ileri) uyku evresi sendromu
Biyolojik ritim bozukluklarından biri olan gelişmiş uyku evresi sendromu, erken saatlerde uyuma ve sabahın erken saatlerinde uyanma ile karakterizedir.
Hastalar, akşam 7-9 gibi oldukça erken saatlerde uyur. Bu rahatsızlık, hastaların iş ve özel yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir.
Gelişmiş uyku evresi sendromu, hastalarda gün boyu aşırı uyku haline ve yorgunluk hissine yol açabilir.
Gündüz aşırı uyku hali
Genellikle narkopleksi sendromuna sahip olan hastalarda görülen gündüz aşırı uykululuk, bazen de narkopleksiye işaret edebilir.
Depresyon ilaçlarının düzenli kullanımı, Parkinson hastalığı, kişinin geceleri uykusunun bölünmesine neden olan uyku apnesi ve narkopleksi başta olmak üzere pek çok hastalık gündüz aşırı uyku haline yol açabilir.
Hafif uyku:
Klinik olarak, evre 1, bazen de evre 2’deki NON-REM yani REM dışı uykuyu ifade eder.
Hafif uykudaki insanlar, kolaylıkla uykuya dalabileceği gibi kolaylıkla da uykudan uyanabilirler.
Hafif uykuda vücudun kas aktivitesi azalır ve gözler oldukça yavaş bir şekilde hareket etme eğilimindedir.
Uykunun birinci evresinde uyanan kişiler, genellikle uyurken gördükleri görselleri tam olarak değil de parça parça hatırlarlar.
Hafif uykuda düşme hissinden hemen önce pek çok kişi, hipnik miyokloni isimli kas kasılmalarını da hisseder.
Hızlı Göz Hareketi Uykusu
Kişinin hızlı göz hareketlerinin gözlemlendiği derin uyku evresidir. Standart uyku döngüsünün normal bir evresidir.
Bu evre, standart bir uyku döngüsünde birkaç sefer tekrar eder. İnsanlar, genellikle bu evrede rüya görürler. Yani erişkinlerde uykunun yaklaşık olarak %20 gibi bir bölümü bu evrede görülür.
Hiperaktivite
Çocuklarda uyku kalitesinin azalmasına yol açan, uyku eksikliği ile sonuçlanan bir çeşit davranış bozukluğudur.
Hipersomnia
Aşırı gündüz uykululuk ya da oldukça uzun süreli gece uykusu ile karakterize olan bir uyku bozukluğudur.
Nörolojik hastalıklar kapsamında ele alınan hipersomnia, Alzheimer, Parkinson, depresyon, anksiyete bozukluğu, bipolar bozukluk vb. pek çok nörolojik bozukluktan kaynaklanabilir.
Genetik etmenlerin yanı sıra bazı ilaçların düzenli kullanımı, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı da hipersomniaya yol açabilir.
Hipnik jerk:
Kişinin tam uykuya dalmak üzereyken aniden sıçraması ve irkilmesidir. Kişideki bu ani kas seğirmeleri, bazen kişiyi uykusundan uyandıracak kadar şiddetli olabileceği gibi bazen de hafif olabilir.
Kişide düşme hissi uyandıran hipnik jerke genellikle ani ter basmaları, kalp atışlarının aniden hızlanması, boşluğa doğru düşme hissi ve tarifsiz duygular da eşlik edebilir.
Uyku bilimcilere göre hipnik jerkin birden çok nedeni bulunmaktadır. Stres, anksiyete, aşırı alkol ve kafein tüketimi, gün boyunca aşırı çalışma yani yorgunluk; hipnik jerkin olası nedenleri arasında yer alır.
Hipnofobi
Hipnofobi, en genel tanımıyla uykuya dalma yani uyuma korkusudur.
Uyku fobisi sorunu bulunan kişiler, geceleri sıklıkla kabus görür. Uyurken, kalplerinin duracağını ve öleceklerini düşünebilirler. Bu yüzden de kişiler, uyumaktan korkar hale gelebilirler.
Hipnogogik halüsinasyon
Genellikle narkopleksi ile bağlantılı olan, kişinin uyku esnasında deneyimlediği bir halisünasyondur.
Bu halisünasyonlar, çoğunlukla uykuya dalış ve uykudan uyanış esnasında görülür. Oldukça canlı ve gerçekçi olan halisünasyonlar, kişiye gerçek hayatta yaşanıyormuş gibi gelebilir.
Hipnogogik imgeler
Uykunun hemen başlangıcında yani uyku ile uyanıklık arasındaki dönemde görülen, REM başlangıcında da görülebilen, oldukça canlı olan imgelerdir.
Yani hipnogogik halüsinasyon esnasında görülen imgelerdir. Bu imgeler, çoğunlukla narkopleksi hastaları tarafından her gece görülürler. Kişinin hayattan kopmasına, sabah erken uyanamamasına, gün boyu kendini yorgun ve bitkin hissetmesine yol açabilirler.
Hipnogogik ürkülme
Uyku başlangıcı esnasında kişinin ani bir şekilde sarsılması ve ürkülmesidir.
Ani vücut sarsıntıları, genellikle kişinin uyanması ile sonuçlanır.
Hipnogram
Gece uykusu esnasında vücudumuzda ortaya çıkan tüm elektriksel faaliyetlerin grafiksel özetine hipnogram ismi verilir.
Hipnopompi(Hypnogogia):
Kişinin uyuma ve uyanma arasında yaşadığı bir uyku felcidir.
Hipnotikler:
Kişinin uykusunu getiren ilaçlara hipnotikler ismi verilir.
Merkezi sinir sisteminin daha yavaş çalışmasını amaçlayan bu ilaçlarda doz aşımına kaçılması, kişide anestezik bir etki gösterebilir.
Hipokretin
Peptid hormon sınıfında bulunan bir hormondur. Bu hormon, tıpkı bir nörotransmitter gibi hareket eder.
Oreksin ismi de verilen hipokretin, uyku-uyanıklık döngüsünde önemli bir rol alır.
Homeostatik uyku düzenlemesi
Kişiyi uyumaya ve uykuya dalmaya zorlayan nörobiyolojik sinyalleri ifade eder.
Homeostaz
Bir hücre ya da organın iç dengesini koruyabilme ve dengesini sürdürebilme kabiliyetine homeostaz denilir. Bu süreç, Yunanlılarda ‘to remain to same’ yani aynı kalma olarak adlandırılır.
Horlama
Uyku esnasında nefes alıp verirken, dar bir alandan geçen havanın çevresindeki yumuşak dokularla teması sonrası ortaya çıkan titreşimdir.
Yetişkinlerin yaklaşık %45 gibi büyük bir bölümü, uykusu esnasında ara sıra horlarken, yüzde %25’i her daim horlama eğilimindedir.
Erkeklerde, obezlerde yoğun bir şekilde sorunlu horlamaya rastlanır.
Yaşın ilerlemesine bağlı olarak horlama, daha da kötüleşir.
Horlama hastalık boyutuna ilerlediğinde kişide obstrüktif uyku apnesine yol açabilir.
Horlama alışkanlığı
Kişinin neredeyse her gece düzenli bir şekilde horlamasıdır. Yani horlamanın kişide kronik bir boyuta ulaşmasıdır. Horlamanın birden çok nedeni olabilir.
Huzursuz Bacak Sendromu
Uyku esnasında bacaklarda herhangi bir hareket olmasa bile bacaklarda kayma hissi ile karakterize olan bir rahatsızlıktır.
Kişi, bacaklarını hareket ettirmek ve oynatmak için derin bir arzu hisseder.
Bacaklarını hareket ettirdiğinde ise rahatlar. Bu rahatsızlık, kişinin geceleri uykusunun bölünmesi ile sonuçlanır. Bu durum, uyku kalitesinin azalmasını beraberinde getirdiğinden huzursuz bacak sendromlu hastaların mutlaka tedavi görmesi gerekir.
Huzursuzluk
Uyku sırasında kişinin vücudunu tekrar tekrar hareket ettirmesi, sık sık uyarılması ve kısa aralıklarla uyanmasıdır. Tıpkı huzursuz bacak sendromu gibi kişinin uyku kalitesinin önemli ölçüde düşmesine yol açar.
Işık terapisi(tedavisi)
Uyku zamanlamasını, süresini ve kalitesini etkilemeyi hedefleyen ışık terapisinde kişi, parlak ışığa maruz bırakılır.
Özellikle mevsimsel affektif bozukluk yani mevsimsel duygudurum bozukluklarının tedavisi amacıyla da genellikle bu tedaviden yararlanılır.
İki fazlı uyku
Aralarında bir saatten daha uzun süreli bir uyanma süresi bulunan iki fazla uykuda geceleri uyku, iki parçaya bölünür.
Uykunun bu iki parçası arasında uzun saatler de olabilir. Geceleri geç saatte yatan ve sabah erken kalkmakta olan bir öğrencinin akşamüzeri eve döndüğünde birkaç saat kestirerek, uyumaya devam etmesi iki fazlı uyku döngüsüne örnek olarak gösterilebilir.
İlk gece etkisi
Yeni bir uyku ortamının ya da kişinin uyku alışkanlıklarının takip edilmesini sağlayan kayıt cihazları ile yapılan çalışmaların kişinin uyku kalitesini ve uyku alışkanlığını etkilemesi durumudur.
İmidazopiridinler
İnsomina yani uykusuzluk tedavisi amacıyla uzmanlar tarafından reçete edilen ilaçlardır.
Bu ilaçların arasında zolpidem ve alpidem isimli ilaçlar da yer alır.
İnsomnia(Uykusuzluk)
Kişinin uyumakta zorlanmasıdır. Uykusuzluk tanısı konulan hastalarda genellikle uykuya dalmakta zorlanma, geceleri sık sık uyanma, geceleri uyandıktan sonra tekrar uykuya dalmada da zorlanma, sabahın erken saatlerinde uyanma, uyku sonrasında rahatlayamama vb. pek çok şikayet görülür.
Aynı zamanda hastalarda gün aşırı uykulu olma eğilimi, yorgunluk, halsizlik, sinirlilik, konsantre olmakta zorlanma gibi belirtilere de sıklıkla rastlanılır.
İnsomniak
Kronik uykusuzluk şikayeti bulunan hastalara verilen isimdir. Bu kelime, 1908 yılında tıp literatüründeki yerini almıştır.
İstenmeyen uyku bölümü
Tehlikeli aktiviteler esnasında ortaya çıkan, daha önce planlanmamış uyku bölümüdür. Örneğin, araba kullanan ya da ağır iş makinesinde çalışan kişilerin bir anda uyumasına istenmeyen uyku bölümü denilir.
Jet lag:
Vücudumuzun biyolojik saati ile seyahat ettiğimiz ülkenin saatinin birbiriyle uyumlu olmaması sonrasında vücudumuzun ikileme düşmesi durumudur.
Uzun bir uçak yolculuğu sonrasında varılan şehirdeki saatin farklı olması, genellikle halsiz, yorgun hissetmemize ve uykusuzluk şikayetimizin artmasına neden olur.
Farklı zaman dilimleri arasında gerçekleşen bir seyahat sonrası, vücudumuzun buna uyum sağlaması genellikle zaman alır. Jet lag sendromu; kişide uyuklama hali, dikkat bozukluğu, algılama zorluğu gibi semptomlara da yol açabilir.
Kabus
Kabuslar, uykunun REM evresinde görülen kişinin korkmasına yol açan rüyalardır. Gece teröründen farklı olarak kişi, ertesi gün gördüğü kabusun önemli bir kısmını hatırlayabilir.
Kalıcı uykusuzluk
Hastanın tedavi görmesine rağmen tedaviye yanıt vermemesi yani uykusuzluk probleminin devam etmesidir.
Katapleksi
Ani bir kas parezisi olan katapleksi, narkopleksiye özgü bir rahatsızlıktır. Hastalık, hastanın bilinci açık olmasına rağmen aniden düşmesine neden olabilir.
Hipnotik uykuyu da tanımlamak için kullanılan katapleksi esnasında çene, boyun, kol ve bacak kasları tutulabilir. Atak sırasında hastanın çenesi aşağı doğru sarkıp, kolları iki yana doğru salınabilir ve bacakları çözülebilir.
Narkopleksi belirtileri arasında kabul edilen katapleksi atakları birkaç saniye sürebileceği gibi 30 dakika gibi uzun bir zaman dilimi boyunca da devam edebilir.
Kış uykusu
Özellikle kurak ve soğuk iklim bölgelerinde yaşayan bazı hayvanların kendilerini kışın zorlayıcı koşullarından korumak adına kış uykusuna yatmasıdır. Kış uykusuna yatan hayvanların vücut ısısı, nabzı yavaşlar. Bu hayvanlar, dışarıdan bakıldıklarında tıpkı bir ölü gibi cansız ve hareketsiz görünürler.
Kızıl ötesi ritim
Bir günden daha uzun süreli olan biyolojik ritme kızıl ötesi ritim adı verilir. Kızıl ötesi ritim, özellikle kadınların adet ve üreme dönemlerinde görülür.
K-kompleksi:
K kompleksi bir EEG dalgasıdır. Kişinin uykunun 1. aşamasında yani hafif uykuda olduğunu gösteren belirteçler arasında bulunur. Uykunun 2. aşamasında ise her iki dakikada bir görülür.
Koşullu imsomnia
Erken uykusuzluk deneyimi esnasında gelişen, psikolojik etmenlerden kaynaklanan bir psikofizyolojik imsonmia(uykusuzluk) çeşididir.
Kronoterapi
Kişinin uykudan uyanma zamanının dış ortamla uyumlu olmadığı durumlarda kullanılan, kişinin sistematik yatak zamanını ölçmeye yardımcı olan bir davranışsal tekniktir.
Laringospazm:
Uyumakta olan kişinin hırıltılı bir şekilde nefes alarak ve boğulma hissi ile uyanmasıdır. Gırtlaktaki istemsiz kas kasılmaları sonrasında gelişir.
Limit Belirleyici Uyku Bozukluğu
Çocuklarda görülen bu rahatsızlık, çocukların uykuya dalmakta aşırı zorlanmalarından ötürü yatağa gitmeyi reddetmelerine ya da geciktirmelerine verilen isimdir.
Melatonin
Biyolojik saat nöronlarının senkronize edilmesine katkıda bulunan melatonin, pineal gland yani epifiz bezi tarafından salgılanan bir hormondur.
Biyoritmi belirleyen melatonin hormonu, epifiz bezindeki pineolasit isimli hücrelerden salgılanmaktadır.
Karanlıkta salgılanan bu hormon, kişinin bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda büyüme hormonunun daha fazla miktarda salgılanmasına yardımcı olur.
Eksikliğinde kişide büyümenin yavaşlaması, depresyon, anksiyete başta olmak üzere pek çok fiziksel ve ruhsal sağlık problemi görülebilir.
Merkezi Uyku Apnesi
Merkezi uyku apnesi; uyku apnesinden farklı olarak hava yollarının tıkanmadığı, ancak beynin kaslara nefes almak için işaret göndermede yetersiz olduğu bir apne çeşididir.
Mevsimsel affektif bozukluk
Genellikle kış aylarında bazen de sonbaharda görülen, biyolojik saatin yetersiz gün ışığından etkilenmesinden kaynaklanan bir depresyon çeşididir.
Bu hastalığın tedavisinde çoğunlukla ışık terapisinden yararlanılır.
Mikro-uyarılma
Uykudan kısmi bir şekilde uyanmadır. Standart uyanmadan farklı olarak, kişi kısmen uyandığının farkında değildir.
Mikro-uyku
İnsanların uyanıklık döneminde olmalarına rağmen birkaç saniyeliğine de olsa uyumaları yani uykuya dalmalarına mikro-uyku ismi verilir.
Kamyon şoförleri başta olmak üzere riskli işlerde çalışan kişiler için mikro-uyku, oldukça kötü sonuçlar doğurabilir.
MSLT(Çoklu uyku gecikme testi)
Uyku bozukluklarının teşhisi ve tespitinde yararlanılan, uyku laboratuarlarında yapılan bir uyku testidir.
Çoklu uyku gecikme testi esnasında EEG ile beyin dalgalarının hızı ve aktivitesi, EKG yoluyla kalp atış hızı ve son olarak da göz hareketlerinin hızı ve aktivitesi ölçülür.
N1:
Uykunun ilk aşamasına N1 ismi verilir. NonREM stage 1 olarak da adlandırılır.
N2:
Uykunun ikinci aşamasına N2 ismi verilir. NonREM stage 2 olarak da adlandırılır.
N3:
Uykunun üçüncü aşamasına N3 ismi verilir. NonREM stage 3 olarak da adlandırılır.
Narkolepsi
Özellikle 35-45 yaş arası kişilerde görülen, aşırı uykulu olma hali, kısa süren derin uyku, hipogogik halüsinasyonlar görme, gündüz saatlerinde aşırı bir şekilde uyuma isteği, anormal bir şekilde REM uykusuna geçme eğilimi ile karakterize olan bir uyku bozukluğudur.
Noktüri
Geceleri sık sık, aşırı bir şekilde idrara çıkmaya noktüri ismi verilir. Kişi, idrara çıkmak yani tuvalete çıkmak için geceleri birden fazla kez uyanır.
Bu durum, kişinin hem uyku kalitesini hem de yaşam kalitesini olumsuz bir şekilde etkileyebilir.
Non-rapid eye movement sleep(Göz hareketlerinin hızlı olmadığı uyku)
Uykunun 1. ve 2. evrelerinin yanı sıra 3. ve 4. evrelerinde de gerçekleşen, göz hareketlerinin yavaş olduğu uyku aşamasıdır.
Non-REM uyku saldırısı
REM uykusu esnasında aniden ortaya çıkan, REM uykusunun bir parçası olmayan, NonREM uykulara denilir.
NONREM uyku saldırıları, normal uyku döngüsünde olmamakla birlikte REM evresinde birdenbire görülebilir.
Nörotransmitter
Nöronlar arasında mesaj taşımaktan sorumlu olan, nöronlar tarafından üretilen bir kimyasaldır.
NREM
Temel bir uyku döngüsünün yaklaşık %75-80 gibi önemli bir bölümünü kapsayan, REM dışı uykudur.
REM uykusundan daha yavaş bir şekilde ilerleyen NONREM uykusunda beyin dalgaları daha büyüktür.
EEG testlerinde de daha büyük beyin dalgalarına rastlanır.
NS-RED
Gece uykusu esnasında kişinin uyurgezerken mutfağa gitmesi ve yemek yemesidir.
Kişi, ertesi gün uyandığında gece uyanıp, yemek yediğini hiçbir şekilde hatırlamaz.
Obezite-Hipoventilasyon sendromu
Obezlerde rastlanılan bu rahatsızlık, kişinin hem uyurken hem de uyanıkken yeterince ve rahat bir şekilde nefes alamamasıdır.
Bu durum, obstrüktif uyku apnesi sonrasında gelişir. Bu sendrom, aynı zamanda Pickwikian sendromu olarak da adlandırılmaktadır.
Obstrüktif apne
Obstüktif apne, uyku esnasında birbirini tekrar eden üst solunum yolu tıkanma ve daralmalarından kaynaklanan bir apne çeşididir.
Hastalarda genellikle gürültülü bir şekilde horlama, gündüz aşırı uyuma, uykuda boğulma hissi vb. semptomlar görülür.
Obezite, bazı endokrin bozukluklar, sigara ya da alkol tüketimi, genetik etmenler vb. birden çok nedeni olabilir.
Obstrüktif hipopne
Uyku sırasında boğazın kısmen ve periyodik bir şekilde yani arka arkaya kapanmasıdır.
Bu rahatsızlık, ağızda ve burun deliklerinde hava değişiminin sürekliliğini önler. Yani hava akımının uyku esnasında kesilmesi ve önlenmesi hipopne olarak isimlendirilir.
Obstrüktif Uyku Apnesi
Uyku esnasında solunumun sık sık ve kısa aralıklarla kesilmesidir. Obstrüktif uyku apnesi; sıklıkla rastlanan apne çeşitleri arasında yer alır.
Obstrüktif uyku apnesi şikayeti bulunan hastalarda uyku esnasında kandaki oksijen seviyesi de belirli aralıklarla azalır.
Optimum uyku
Her gece kişinin ihtiyaç duyduğu yani uyuması gereken ortalama uyku miktarı ve süresine optimum uyku ismi verilir.
Oreksin
Uyku döngüsü ve iştah üzerinde belirleyici ve etkili olan bir protein nörotransmitteridir.
Peptip familyasına ait olan oreksin, iki adet peptitten oluşur: Oreksin-A(hipokretin1) ve Oreksin-B(hipokretin 2).
Oreksin eksikliğinde kişide narkopleksi görülebilir. Oreksin; günümüzde bilim adamları tarafından üzerinde araştırmalar ve çalışmalar yapılan bir konu olmaya da devam etmektedir.
Orta uykusuzluk
Kişinin geceleri sık sık uyanması ve uyandıktan sonra uykuya dalmakta zorlanmasına middle insomnia yani orta uykusuzluk adı verilir.
Standart uykusuzluktan farklı olarak kişide ilk aşamada uykuya dalmakta zorlanma görülmez. Lakin uykunun ilerleyen saatlerde kişinin uykusu bölünür ve kişide tekrar uyuma isteği uyanmaz.
Osler(Oxford Uyku Direnci Testi)
MSLT’ye benzer bir yönü bulunan Oxford Uyku Direnci Testi, nesnel bir uyanıklık testidir.
MSLT’den farklı olarak bu test esnasında uyku döngüsü ve iştaha dair yapılan EEG testlerinden yararlanılmaz.
Paradoksal uyku
REM uykusunun bir bölümüdür. Uykunun bu evresinde uyuyan kişide hızlı göz hareketleri ve kas tonusu kaybı görülür.
Bazen de kişinin bacaklarında titremelere de rastlanılabilir.
Parasomni
Uyku sırasında meydana gelen, sıra dışı olaylara parasomni denilir. Parasomniler, bir çeşit davranış bozukluğu olarak da ele alınabilir.
Merkezi sinir sistemine dair bazı aksaklıkların yanı sıra psikolojik etmenler de parasomnilere neden olabilir.
Uyurgezerlik, gece terörü, uyku esnasında konuşma; yaygın görülen parasomnilerden yalnızca birkaçıdır.
Parçalanmış uyku
Sıklıkla tekrarlayan uyanmalar ya da uyarılmalar yüzünden kişinin uykusunun sürekli yarıda kalması yani kesintiye uğramasıdır.
Özellikle çocuklarda ve ergenlerdeki uyku bozukluklarının en temel nedenleri arasında parçalanmış uykular, ilk sıralarda yer alır.
Paroksismal nokturnal dispne(Paroksismal gece dispnesi)
Uyumakta olan kişinin geceleri genellikle akciğer ödemi yüzünden solunum sıkıntısı çekmesi ve nefes almakta zorlanmasıdır.
Paroksismal gece dispnesi aniden ortaya çıkar ve çoğunlukla uyuyan kişiyi uykusundan uyandırır.
Patolojik uyku
Anormal yani normal olmayan uyku düzenlerine ve alışkanlıklarına patolojik uyku ismi verilir.
Periyodik Bacak Hareketi Bozukluğu
Uyumakta olan kişinin bacaklarının ritmik bir şekilde sarsılması durumudur.
Bu sarsılma sonrasında kişinin genellikle uykusu kesilir ve bölünür.
Periyodik bacak hareketi bozukluğu; kişinin geceleri uykusuz kalmasına, ertesi gün ise aşırı bir şekilde gündüz vakti uyumasına, kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir.
Rahatsızlık, kişinin hem sosyal hem de iş yaşamını kötü bir şekilde etkileyebilir.
Polisiklik
Kişinin 24 saatlik uyku döngüsünde birden fazla sefer uyuması ve uyanmasıdır.
Bu kişilerde birden çok uyku ve uyanma periyoduna rastlanır.
Polisomnograf
Polisonomgram esnasında yararlanılan testlerdir. Testler aracılıyla uyuyan kişinin beyin dalgaları, göz hareketleri, kan basıncı, kalp ritmi vb. pek çok fizyolojik değişkeni ölçülebilir.
Yani polisomnogram sırasında yararlanılan testlerdir.
Polisomnogram(PSG)
Uyumakta olan kişide gerçekleşen fizyolojik değişkenlerin eşzamanlı olarak ve sürekli bir şekilde kayıt altına alınmasıdır.
Örneğin; polisomnogram esnasında EEG testleri ile kişinin beyin dalgaları ölçülürken, elektromiyografi ile ana kas aktiviteleri, EKG ile kalp aktiviteleri, elektrookülografi ile göz hareketleri ölçülür.
Aynı zamanda polisomnogram sırasında uyumakta olan kişinin solunumuna dair hava akımının nasıl ilerlediği vb. vücudundaki pek çok elektrofizyolojik değişken de ölçülebilir.
Pons
REM uykusunun başlatılmasında etkili olan beyin sapı bölgesidir.
Prematüre sabah uyanışı
Kişinin sabahın erken saatlerinde hatta gün ışımaya başladığında uyanmasıdır.
Uyku periyodunun erken sone ermesine de denilebilir. Bu durum, genellikle kişinin geceleri sık sık uyanması, uyandıktan sonra da tekrar uykuya dalmakta zorlanmasından kaynaklanır.
Rebound REM Uykusu
Rebound REM uykusu, doğal olmayan bir redüksiyon sonrasında REM uykusunun ciddi ölçüde artmasıdır.
Rebound REM uykusu söz konusu olduğunda REM uykusunun sıklığı ve süresi de artmaya başlar.
Rebound Uykusuzluk(Uykusuzluk tepkisi)
Hipnotik ilaç grubunda yer alan bir ilacın kullanımının bırakılması ile kişide görülen uykusuzluğa denilir.
REM Gecikme Süresi
Kişinin uykuya dalmasından yani uykunun başlangıç evresinden ilk REM döngüsüne girene kadar geçen süreye REM gecikmesi adı verilir.
REM İlişkili Uyku Bozuklukları
REM uykusu esnasında ortaya çıkan uyku bozukluklarıdır. Genellikle REM evresinin başlangıcında meydana gelirler.
REM motorlu atoni
REM esnasında vücudun büyük iskelet kaslarının gevşemesi durumudur.
REM periyodu
NREM-REM uyku döngüsünün REM kısmına REM periyodu denilir. Normalde bir saatten daha uzun süren REM periyodu, gecenin erken saatlerinde yani ilk uyku periyodlarında 30 dakika gibi kısa bir süre de sürebilir.
REM Uyku Saldırısı
Standart bir NREM ve REM uyku döngüsünde REM uykusunun standartların dışına çıkmasıdır. REM uyku süreleri uzun ya da daha kısa olabilir.
REM Uykusu Davranış Bozukluğu
Uyumakta olan kişinin rüya görürken yani REM uykusu esnasında şiddetli bir şekilde kendi kendine hareket etmesidir.
Nadir görülen bir hastalık olan REM Uykusu Davranış Bozukluğu sırasında hastalar, halisünasyonel REM rüyaları görürler.
Sedatifler
Uykusuzluk probleminden şikayetçi olan kişilere reçete edilen, kişinin sakinleşmesine yardımcı olan, kişideki gerginliği ve endişeyi alarak, daha rahat bir şekilde uykuya dalabilmesine olanak tanıyan yatıştırıcı ilaçlara denilir.
Yaygın bir şekilde reçete edilen sedatifler arasında antihistaminikler, bitkisel sedatifler ve benzodiazepinler bulunur.
Sekssomnia
Kişinin yatak partnerine karşı çoğu zaman cinsel kimi zaman da şiddetli bir şekilde davranma dürtüsüdür.
Serbest koşu ritmi:
24 saatlik uyku- uyanma döngüsünün bozulmasıdır. Yani temel bir uyku döngüsüne sahip olmayan düzensiz sirkadiyen ritmi tanımlar.
Uyku bilimciler; serbest koşu ritmine hangi etmenlerin neden olabileceğini günümüze kadar kesin bir şekilde tespit edememiştir. Bununla birlikte pek çok uyku bilimci ve uzmana göre genetik etmenler, serbest koşu ritminin en yaygın görülen sebebidir.
Serbest Uyku Bozukluğu
Kişideki uyku döngüsünün normal kabul edilen döngüden şaşması sonrasında gelişen bir sirkadiyen bozukluktur. Bu hastalarda güneşin doğması ve batması, uyku döngüsü üzerinde belirleyici olmaz.
Serbest uyku bozukluğu, daha çok kör kişilerde görülen bir rahatsızlıktır.
Serotonin
Kişinin ruh hali ve duyguları üzerinde oldukça belirleyici olan, uyku, uyarılma ve hafızanın fonksiyonlarını yerine getirebilmesinde de etkili olan, mutluluk hormonu olarak da isimlendirilen hormondur.
Eksikliğinde kişide mutsuzluk, depresif ruh hali, kaygı ve endişe görülebileceği gibi anksiyete, depresyon, bipolar bozukluk gibi pek çok ruhsal sağlık sorunu da görülebilir.
Sessiz uyku
Bebeklik dönemindeki NONREM yani REM dışı uyku, sessiz uyku olarak isimlendirilir.
Sirkadiyen bozukluğu
Kişinin sirkadiyen ritminin uyku alışkanlıklarından ya da çevreden bağımsız bir şekilde gelişmesi ve değişmesidir.
Hastanın uyuma ve uyanma saatlerinin tamamen değişmesi ve kayması ile sonuçlanır.
Bu durum; özellikle jet laga maruz kalan ya da gün ışından yeterince yararlanmayan kişilerde görülür.
Sirkadiyen ritim uyku bozuklukları
24 saatlik sirkadiyen ritme ve uyku zamanlamasına dair bozukluklar, sirkadiyen ritim uyku bozuklukları olarak isimlendirilir.
Bu bozukluklar, bazen kişinin yanlış uyku zamanlamasından kaynaklanır. Örneğin, vardiyalı çalışan kişilerde sirkadiyen ritim uyku bozukluklarına sıklıkla rastlanır.
Sirkadiyen ritim
İnsanların ne zaman, nasıl ve ne kadar süre için uyuduğunu etkileyen ve belirleyen biyolojik iç saati tanımlar.
Somnifobi
Kişideki uyuma ve uykuya dalma korkusudur. Bu duruma kişinin geceleri kabuslar görmesi, uyurgezer olması, uyku apnesine sahip olması vb. pek çok farklı etmen neden olabilir. Bazı hastalar da uykuyu zaman kaybı olarak da görebilir.
Somnojen
Beyinde kişiyi uyumaya teşvik eden maddelerin genel ismidir. Bu kelime, bilimsel literatürde nadiren kullanılmaktadır.
Suprachiasmatic çekirdeği
Hipotalamusta yer alan, sirkadiyen döngü için gerekli olan biyolojik saati düzenlemekten sorumlu olan beyin bölümdür.
Sürekli pozitif havayolu basıncı
Sürekli pozitif havayolu basıncı, uyku apnesi şikayeti bulunan hastalarda tedavi esnasında kullanılan oldukça etkili yöntemlerden biridir.
Bu yöntemde özel olarak tasarlanmış birtakım burun maskeleri ya da yastıklarla hastanın hava yollarına hava iletilir.
Şekerleme
Temel uyku döneminden ayrı bir dönemde, özellikle günün öğle saatlerinde kısa bir süreliğine uyumaya şekerleme denilir.
Talamus
Beyin merkezinde bulunan, iki büyük oval yapı şeklindeki beyin parçasıdır. Duyusal sinirlerle beyin korteksinin görevlerini yerine getirebilmeleri noktasında hayati bir rol üstlenir.
Tavuklar:
Uyku kronotiplemelerinden biri olan domuzlar; erken saatlerde yatıp, erken saatlerde uyanan kişilerdir.
Tek eksenli uyku
Tek eksenlik uykuda beynin bir tarafı uyurken, diğer kısmı uyanık kalmaya devam eder. Bu durum, genellikle okyanus ötesine uçuş yapabilen bazı kuş türlerinde görülür.
Kuşların yanı sıra yunuslar gibi suda yaşayan memeli hayvanlarda da tek eksenli uykuya rastlanır.
Tekrarlayan uykusuzluk
Uykusuzluğun kronikleşmesine yani kalıcı bir boyuta gelmesine tekrarlayan uykusuzluk adı verilir.
Temel Uyku Döngüsü:
Uykunun evrelerinin art arda yani sıralı bir şekilde ilerlemesini ve tamamlanmasını ifade eder.
Sağlıklı yetişkin bireylerde temel uyku döngüsü, uyanıklıktan NON-REM yani REM öncesi uykuya geçiş ile ilerler. Ardından da uyku, REM uykusu ile devam eder.
Bu uyku döngüsü, ortalama 90 dakika sürer. Sağlıklı kişilerde uyku döngüsü, ortalama 4-6 NON-REM ve REM uykusunu içerir.
Terminal uykusuzluk
Sabahları çok erken saatlerde uyanmanın periyodik yani düzenli bir şekilde devam ettiği bir insomnia yani uykusuzluk çeşididir.
Termoregülasyon
Termoregülasyon, en genel tanımıyla vücut ısısının düzenlenmesidir. EEG gözlemlerinde teta dalgaları 4-7 hz. frekansında tespit edilir.
Teşhise yönelik uyku çalışmaları
Teşhis edici uyku çalışmaları esnasında uyumakta olan kişinin fizyolojik tüm aktiviteleri uyku bilimciler tarafından izlenir.
Bu çalışmalar, genellikle kişide herhangi bir uyku probleminin bulunmadığını tespit etmek amacıyla yapılır.
Çalışmalar, uyku bozuklukları tedavi merkezinde yapılabileceği gibi kayıt cihazları bulunan hastanın evinde de yapılabilir.
Thetha dalgaları
EEG gözlemlerinde 4-7 hz frekansında tespit edilen EEG dalgalarına verilen isimdir.
Toplam Uyku Periyodu
Uykunun başlangıcından sonlanmasına kadar geçen toplam süredir. Toplam uyku süresine ilaveten uyarılma sürelerinin tamamlanmasını ve uyanana kadar devam eden hareket süresini de kapsar.
Toplam Uyku Süresi
Gece başlayıp, ertesi günün ışıklarına kadar devam eden, NONREM ve REM evrelerinden oluşan sürenin tamamıdır.
Ultradian ritim
24 saatten daha kısa süren biyolojik periyodikliliktir. Yaklaşık 1 gün süren ritim; sirkadiyen ritim, bir günden daha uzun süre devam eden ritim, infradian ritim olarak isimlendirilir.
Ultradian ritim, sirkadiyen ve infradien ritme göre daha kısa sürer.
Uvulopalatopharyngoplasty(UPPP)
Boğazdaki şiddetli horlamayı tedavi etmek amacıyla hastaya uygulanan, uyku apnesini iyileştiren bir tedavi şeklidir.
Bu işlem ile boğazın hemen arkasındaki yumuşak dokular ve yumuşak damak çıkarılmaktadır.
Gerekli görülen hallerde hastanın bademcikleri ve uyku apnesine yol açabilen fazlalık diğer dokular da bu işlemle alınabilir.
Uyanıklık hali(Aşama 0)
Gözler kapalı pozisyondayken EEG beta değerlerinin 12 hz, alfa ritminin ise 8-12 hz aralığına olduğu uyanıklığın yani uykunun tamamlanmasından sonraki uyanışın ilk aşamasıdır.
Uyanıklık Süresi
En son uyanma yani uyanış ile uykunun başlaması yani yatağa girme arasında geçen toplam süredir.
Uyanış:
Uyuyan kişinin uyandığında hissettiği rahatlığı tanımlar.
Uyarılma bozukluğu:
Uyku esnasında atipik uyarılmayı da içine alan bir parasomnia çeşididir. Anormal uyarılma fonksiyonunun bir sonucu olarak ortaya çıkar. Uyurgezerlik, uyku terörleri ve kafa karışıklıkları gibi birtakım uyku bozuklukları, uyarılma bozukluğuna örnek olarak gösterilebilir.
Uyarılma eşiği:
Uyku bilimciler tarafından yapılan bilimsel çalışmalar esnasında uyumakta olan kişinin kolay uyanıp uyanmadığını ölçen bir parametredir.
Uyarılma:
Uykunun herhangi bir evresinde en az 3 saniyelik bir zaman dilimi boyunca EEG frekanslarındaki hızlı değişimi ifade eder.
Bazı uyku bilimcileri, bu terimi REM uykusunun derin bir aşamasından daha hafif olan bir aşamasına geçişi tanımlamak adına da kullanılır.
Uyarılma, uykudan uyanmayı da ifade eder.
Uygunsuz uyku bölümleri
Planlanmamış yani beklenmeyen anlarda kişinin uykusunun gelmesidir. Planlanmamış yani uygunsuz uyku bölümleri, genellikle sürüş vb. tehlikeli bir anda ortaya çıkar.
Uygunsuz uyku bölümleri genellikle uyku yoksunluğundan yani uykunun yeterince alınmamış olmasından kaynaklanır.
Uyku apnesi
Uyku apnesi; en genel tanımıyla uyku esnasında solunumun birkaç saniyeliğine durması ya da ciddi anlamda azalmasıdır. Kişinin ertesi gün konsantre olmada zorlanmasına, yüksek tansiyon, felç hatta ani ölüme bile yol açabilir. Bu yüzden de uyku apnesi belirtileri taşıyan kişilerin vakit kaybetmeksizin bir uzmana görünmeleri ve tedaviye acilen başlamaları gerekir.
Uyku Ataleti
Uyandıktan sonraki ilk 10-20 dakika arasında başlayan ve uzun bir süreliğine devam eden uyuklama halidir.
Uyku ataleti belirtileri arasında dikkat eksikliği, kafa karışıklığı, bilişsel-duyusal motor performans bozukluğu bulunur.
Özellikle gecenin ilk yarısında kişi uykusundan uyandığında yani uykusu bölündüğünde ortaya çıkar.
Uyku borcu
Periyodik bir şekilde devam eden uykusuzluğun yani uyku yoksunluğunun sonucudur. Kişinin kendini dinlenmiş ve tazelenmiş bir şekilde hissetmemesine neden olur.
Bir diğer deyişle uykunun restoratif olmamasıdır.
Uyku borcu, günlük uyuması gereken yani ihtiyaç duyulan saatin altında uyuyan kişilerde ortaya çıkar. Uyku borcunun zamanında ödenmemesi, yani kişinin eksik uyuduğu sürede ortaya çıkan uyku ihtiyacını kısa sürede gidermemesi, çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Uyku bozuklukları
Disfonksiyonel uyku mekanizmalarıdır. Kişinin fizyolojik fonksiyonlarında anormallikler görülür.
Biyolojik saate dair anormalliklerden kaynaklanan uyku bozuklukları, bazen de farklı etmenlerden ötürü gelişebilir.
Uyku bozukluklarının pek çok farklı nedeni olabilir. Yani uyku bozukluğu terimi, geniş bir yelpazede ele alınmalıdır.
Uyku döngüsü
Uyku bilimciler ve bilim adamları tarafından uykunun tüm aşamalarını yani NONREM ve REM evresini tamamlamak için kullanılan bir terimdir.
Bir uyku döngüsü, ortalama 90 dakikadan oluşur. Bir gece boyunca uyuyan kişi, ortalama 5-6 adet uyku döngüsünü tamamlar.
Uyku döngüsü, uykunun ilk aşaması yani 1. evresi ile başlar ve REM ile sona erer. Bu süreç, yaklaşık 90 dakika sürer.
Uyku eksikliği
Kişinin günlük uyku ihtiyacını karşılamaması yani yeterince uyumamasıdır. Her uyku eksikliği, uyku borcunu da beraberinde getirir.
Akut(geçici) ve kronik(kalıcı) uyku bozukluğu olacak şekilde kendi içerisinde ikiye ayrılır.
Uyku fazı gecikmesi(Gecikmiş uyku fazı)
Kişinin uyku döngüsünün daha ileri saatlere doğru kaymasıdır. Bu kişiler, daha geç saatlerde yatıp, daha geç saatlerde uyanmaya başlarlar.
Gelişmiş uyku fazının tam tersidir.
Uyku fazı gelişmesi(Gelişmiş uyku fazı)
Kişinin normal uyku döngüsünün değişmesi, daha geri saatlere doğru kaymasıdır. Kişi, daha erken saatlerde yatıp, daha erken saatlerde uyanmaya başlar.
Uyku felci
Uykuya dalma ve uyanma arasındaki süreçte kişinin konuşma ya da hareket etme yeteneğinin geçici bir süreliğine durmasıdır.
Uyku fregmantasyonu
Kişinin geceleri sık sık uyanmasından ya da sabahın erken saatlerinde uyanmasından kaynaklanan uyku bölünmelerine denilir.
Uyku hijyeni
Kişinin düzenli yani sürekli bir şekilde uyumasını, kaliteli bir uyku çekmesini teşvik eden uygulamaların bütünüdür.
Düzenli ve aynı yatma saati, sağlam ve kaliteli bir yatak, düzenli ve aynı uyanma saati; uyku hijyeninin olmazsa olmazları arasında yer alır.
Gün içerisinde uykulu ve yorgun hissetmemek adına geceleri yeterince uyumak, uyku borcuna neden olabilecek uyku eksikliğinden kaçınmak da uyku hijyeninin şartlarındandır.
Yatmadan en az 3-4 saat önce yemek yemenin kesilmesi, uyku öncesi alkollü ve kafeinli içecek tüketiminden kaçınılması, düzenli bir şekilde spor ve egzersiz yapılması, düzenli ve dengeli beslenme alışkanlığı, karanlık, sessiz bir ortamda uyumak; uyku hijyeninin temel kriterleri arasında bulunur.
Uyku hiperhidrozu
Uyku esnasında sürekli olarak ve bol bol terlemedir.
Uyku mimarisi
Uykunun her aşamasında harcanan zaman döngüleridir. Yaşla birlikte uyku mimarisi süresi ve döngüsü değişmeye başlar.
Uyku mimarisi, uyku zamanlama mekanizması olarak da isimlendirilir.
Orta yaşlı ya da yaşlı insanlar, genç kişilere göre derin uykuda daha az zaman geçirme eğilimindedirler.
Uyku zamanı(Yatma zamanı):
Kişinin uykuya dalmaya çalıştığı saati tanımlar. Yani uykuya daldığı zamanı anlatır. Kişinin yatağa ne zaman gittiği ile farklı bir kavramdır. Yani kişinin ne zaman yatağa girdiğini değil de hangi saatte uyuduğunu gösterir.
Uyku
Vücudun gün içerisinde harcadığı enerjiyi geri kazandığı, vücut organlarının ve tüm hücrelerin yenilendiği, metabolizma hızının yavaşlaması ve bilincin azalması ile karakterize olan doğal bir bilinç süspansiyonudur.
Yunuslar gibi birkaç hayvan dışında tüm hayvanlar, enerjilerini toplamak, kendilerini yeni bir güne hazırlamak için mutlaka uykuya ihtiyaç duyarlar.
Uykuda sayıklama
Kişinin uyurken hiç farkında olmadan kendi kendine konuşması ve bazı sesler çıkarmasıdır. Kişi, tam olarak bilinci açık olmadığından uyandığında uykusu sırasında konuştuğunu hatırlamaz.
Uykuda sayıklama, daha çok uykunun REM evresinde görülür. Bazen de NONREM evresinde de sayıklama gözlemlenebilir.
Uykuda solunum bozuklukları
Uyumakta olan kişinin nefes almakta zorlanması, aldığı hava miktarının azalması ile karakterize olan rahatsızlıklara denilir.
Birden fazla hastalığa verilen genel bir isimdir. Uyku apnesi, en yaygın görülen uyku bozukluklarından biridir.
Uykululuk hali
Kişinin uyanık kalmada başarısız olması, sürekli olarak uyumak istemesidir. Bu durum, fiziksel olarak yorgun hissetmekten ve halsizlikten tamamen farklı bir durumdur.
Uykululuk halinin bir durum mu yoksa bir karakter özelliği mi olduğu sorusu bilim adamları tarafından hala tartışılmaktadır.
Uyuklama
Kişinin uykuya dalma eşiğinde olması durumudur.
Uyurgezerlik
Kişinin uyku esnasında yataktan kalkması ve dolaşmaya başlamasıdır. Bu durum, genellikle derin NREM evresinde yani uykunun 3. aşamasında görülür.
Vardiyalı çalışma uyku bozukluğu
Vücudun biyolojik saatinden farklı olan çalışma saatlerinde çalışan kişilerde görülen, aşırı uyuma ve uyuklama hali ile karakterize olan bir uyku bozukluğu çeşididir. Genellikle vardiyalı işlerde geceleri çalışan kişilerde bu rahatsızlığa rastlanır.
Vücut pozisyonu
Kişinin uyurken vücudunun aldığı şekli tanımlamak için kullanılır. İnsanlar, genellikle 4 farklı pozisyonda uyumayı tercih ederler. Bu pozisyonlar, sol yan yatış, sağ yan yatış, yüz üstü yatış ve sırt üstü yatış pozisyonlarıdır.
Her pozisyonda solunum sayısı ve uyku kalitesi farklılık gösterebilir.
Worn out sendromu
Günümüzde pek kullanılmayan, yani modası geçmiş bir terim olan worn out sendromu, en genel tanımıyla aşırı uykudan kaynaklanan yıpranma hissidir. Bu hisse genellikle uyku ataleti eşlik eder.
Yasak bölge
Özellikle akşam saatlerinde kişinin güçlü bir şekilde uyarıldığı zaman dilimidir.
Yasak bölge; kişinin uykuya dalmasını engeller yani kişide uyumama isteği yaratır.
Yavaş Dalga Uykusu
Derin uyku olarak isimlendirilen uykunun 3 aşamasıdır. EEG okumalarında uykunun 3. aşamasında gözlemlenir.
Yaz uykusu
Bazı hayvanların sıcak havanın olumsuz etkilerinden korunmak adına uyumasıdır. Yaz uykusuna yatan hayvanlar da tıpkı kış uykusuna yatanlar gibi bu süreçte herhangi bir besine ya da suya ihtiyaç duymazlar.
Özellikle sıcak ve kurak iklimlerde yaşayan hayvanların bir kısmı, yaz uykusuna yatarak, dinlenme evresine geçer.
Yemek sonrası uyku hali
Özellikle öğle yemeklerinden sonra kişide görülen uyuklama haline denilir. Bu durumun arkasında insülin direnci gibi ciddi bir sağlık sorunu yer alıyor olabilir. Bu yüzden de kişinin yemek sonrası uyuklama halini dikkate alması ve bir uzmana görünmesi gerekir.
Yorgunluk
Kişide genel bir yorgunluk hissinin mevcut olmasıdır. Bu hisse çoğunlukla çalışmama isteği ve başarı verimliliğindeki düşüş eşlik eder.
Zeitgebers
Almanca bir terim olan ‘zeitgebers’, vücudun sirkadiyen döngüsünü etkileyen dış etmenlere verilen isimdir.
‘Zaman verenler’ olarak Türkçe’ye çevrilen bu terime güneş ışığı, aile üyelerinin sabah çıkardığı sesler ve yemek yemek; örnek olarak gösterilebilir.