Uyku Yoksunluğu Nedir?

1160
uykusuzluk

Uyku Yoksunluğu Nedir? Zararları Nelerdir?

Uyku yoksunluğu; en genel tanımıyla kişinin uyandığında kendini yeterince dinlenmiş ve enerjik hissetmemesi, geceleri yeterli miktarda uyku çekmemesi anlamına geliyor.

Uyku bozukluğu sınıfında değerlendirilmeyen uyku yoksunluğu; kişinin gün boyu kendini uykusuz hissetmesine yol açmıyor, aynı zamanda genel, fiziksel ve ruhsal sağlığını da direk olarak, negatif yönde etkiliyor.

Kronik bir şekilde uyku yoksunluğundan muzdarip olan kişiler, işlerine geç kalmanın, iş verimini düşürmenin dışında iş kazası ve trafik kazası geçirme riskine de daha meyilli hale geliyorlar.

Örneğin, Amerika’da motorlu taşıt kazalarının büyük bir kısmı, uyku yoksunluğu çeken kişiler yüzünden kaynaklanıyor. Bu durum, ülkeleri ekonomik açıdan da zarara uğratıyor.

Vardiyalı çalışanlar, askeri personeller, polisler, uzun mesafelere seyahat etmek zorunda olan kamyon ve otobüs şoförleri, uyku yoksunluğunun yol açtığı problemlere daha sıklıkla maruz kalıyorlar.

Bununla birlikte zamanla kronikleşen uyku yoksunluğu; pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirebiliyor.

Uyku yoksunluğunun tetiklediği sağlık sorunlarını yani uyku yoksunluğunun zararlarını aşağıdaki şekilde sıralayabilmemiz mümkün:

● Tip2 diyabet gelişimi

● Kortizol hormonundaki artışa bağlı olarak, stres hormon seviyelerinde de yükselme

● Anksiyete(endişe)

● Hafızaya dair problemler

● Hızlı kilo alımı

● Bilişsel işlevlere dair sorunlar( odaklanamama, karar verememe, öğrenme güçlüğü çekme vb.)

● Acıya karşı aşırı hassasiyet

● Yüksek enflasyon

● Araç ve iş kazaları riskinde artış

● Kalp krizi vb. kardiyovasküler rahatsızlıklar

● Damar tıkanıklığı, damar sertleşmesi vb. damar sorunları

● Yaraların zor iyileşmesi

● Cildin erken yaşlanması

● Gastrit, reflü, mide ekşimesi ve mide yanması vb. sindirim sistemi sorunları

UYARI:

Uyku yoksunluğu, yani kişinin uykusunu alamaması; açlık hormonu olarak bilinen ‘leptin’ hormon seviyelerinde artışa neden olarak, kişinin daha çok kilo alımını tetikleyen karbonhidrat, yağlı ve şekerli gıdalar tüketmeyi dilemesine neden oluyor. Sonuç olarak, tıpkı aşırı uyuyan kişilerde olduğu gibi yeterli uyumayan kişilerde de kilo problemleri görülüyor.

Denediğiniz onca diyete rağmen bir türlü kilo veremiyorsanız; bu durumun uyku yoksunluğundan kaynaklanma ihtimalini de mutlaka göz önünde bulundurmalı, uykunuzu düzene sokmaya, günde en az 8 saat uyumaya özen göstermelisiniz!

Uyku yoksunluğu; genel sağlığımızın yanı sıra cilt sağlığımızı da olumsuz bir şekilde etkiliyor. Cilt hücrelerinin yenilenmesi, toksinlerin ciltten arındırılması için gerekli olan uykunun yeterince alınmaması, cilt hücrelerinin erken yaşlanmasına yol açıyor. Ayrıca kollajen üretim miktarı da azaldığından cildin yenilenmesi de engellenmiş oluyor. Sonuç olarak, cilt genç yaşlarda kırışmaya, sarkmaya başlıyor.

Daha güzel, canlı, genç ve parlak bir cilde kavuşmayı diliyorsanız; mutlaka geceleri 23.00-02.00 saatleri arasında yatakta olmaya çalışmalısınız!

Uyku Yoksunluğu Öldürür mü?

Uyku yoksunluğunun insanlarda ölüme neden olup olmadığına dair herhangi klinik bir çalışma bulunmuyor.

Ancak hayvanlar üzerinde yapılan bazı deneyler, uyku mahrumiyetinin hayvanlarda ölüme yol açtığını kanıtlıyor.

Aynı zamanda Çin’de 11 gün boyunca uykusuz kalan kişinin ölmesi, uyku yoksunluğunun insanlarda da ölüme neden olabileceğini gözler önüne seriyor.

Bilim adamlarının yaptığı çalışma sonuçlarına göre uykusuzluğa bağlı ölümleri önlemek için kişinin mutlaka her gece yeterli miktarda uyuması gerekiyor. Aksi halde uykusuzlukla birlikte düşen vücut ısısı, uykusuzluğun ölümle sonuçlanmasına neden olabiliyor.

Uyku Yoksunluğundan Korunma

Doktorlar tarafından uyku hijyeni olarak adlandırılan bazı kriterleri göz önünde bulundurarak, uyku yoksunluğundan korunabilirsiniz.

Uyku hijyeni kapsamında ele alınan bu kriterleri ise aşağıdaki şekilde sıralayabilmemiz mümkün:

● Karanlık, sessiz ve serin bir odada uyuyun. Yatak odanızı sık sık havalandırın.

● Yatak odanızda TV, radyo, bilgisayar, telefon vb. uykuya dalmanızı zorlaştıracak elektronik cihazları bulundurmayın. Bu cihazların yatmadan önce fişlerini de mutlaka çekin.

● Cep telefonunuzla birlikte uyumaktan kaçının.

● Hafta sonları da dahi olmak üzere yatağa giriş saatlerinizi asla aksatmayın. Yani hafta sonu dahi olsa en fazla 1 saat yatağa geç girin.

● Yatmadan önceki 8 saat içerisinde kafeinli içecek tüketiminden uzak durun.

● Yatağa girmeden önceki birkaç saat içerisinde alkol tüketmeyin.

● Yatağa girmeden 3-4 saat öncesinde ağır ve yağlı yemek tüketimini bırakın. Akşam yemeklerinde de salata ve sebze gibi hafif ve yağsız gıdaları tüketmeyi deneyin.

● Antidepresan başta olmak üzere birtakım ilaçlar uyku yoksunluğuna neden olabileceğinden kronik bir hastalığınız varsa ve düzenli ilaç kullanıyorsanız; bu durumla ilgili olarak muhakkak doktorunuza danışın.

● Uykusuzluğunuzun insomnia, parasomnia vb. birtakım uyku bozukluklarından kaynaklanabileceğinize inanıyorsanız, bu konuda doktorunuza danışın.

● Stres, uyku yoksunluğunun en önemli nedenlerinden biri olduğundan stresle mücadele etmeyi öğrenin. Bu noktada meditasyon, yoga, yüzme vb. spor dallarından ve aktivitelerden yararlanabilirsiniz. Kişisel gelişim eğitimi alarak da stresinizi kontrol altında tutabilirsiniz.

Uyku Yoksunluğu ve Öfori İlişkisi

Uyku yoksunluğu yani yeterince uyumama, kişiye geçici bir süreliğine de olsa coşku ve hoşnutluk hissi verebiliyor.

Psikiyatride beyine dair pek çok sağlık sorununun ilk sinyallerinden biri olarak kabul edilen ve öfori olarak isimlendirilen bu çoşku hali, özellikle kişinin ilk uykusuz kaldığı gecesinde yoğun bir şekilde yaşanıyor.

Kısa sürede depresyon etkilerini hafifletici bir etki gösteren uyku yoksunluğu; depresyon tedavisinde ise genel geçer bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmiyor.

Özellikle manik depresif bipolar hastalarında sıklıkla rastlanan uyku yoksunluğu, depresyon hastalarında semptomları %50 oranında azaltsa da uzun dönemli uykusuzluk, sağlık sorunlarına neden olduğundan tıpta uykusuzluğun bu etkisinden yararlanılmıyor.

Beyin görüntüleme testleri, uyku yoksunluğunun kişide dopamin salgılanımını yükselttiğini de gösteriyor. Dopamin arttırıcı birtakım ilaçların düzenli kullanımı da uyanıklığı tetiklediğinden bu ilaçların da muhakkak doktor kontrolünde kullanılmaları gerekiyor.

Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme teknikleri kullanılarak yapılan araştırmalar, uykusuzluktan mahrum kalmanın beynin bazı kısımlarının daha fazla çalışmasına neden olduğunu da gösteriyor. Bu çalışmaların sonuçlarına göre kişi, beynin etkilenen bu bölümleri sayesinde uykusuzluktan zevk bile alıyor. Bu durumun vücudun uykusuzluğa karşı geliştirmiş olduğu bir savunma mekanizması olabileceği savunuluyor.

Uyku yoksunluğu, beyindeki glial hücrelerinin işleyişini de direk olarak etkiliyor. Sinir sistemindeki nöronların bakımından sorumlu olan bu glial hücreler, zararlı mikroorganizmaları temizleyerek, sinir sistemini ölü nöronlardan arındırıyor.

Bir diğer görevi kişi uyanıkken adenozin salgılanımından sorumlu olmak olan glial hücrelerin uzun süreli çalışması ise adenozin birikimine yol açıyor. Bu birikme ise kişide uykululuk halini tetikliyor.

Bir diğer deyişle adenozin birikimine bağlı uykululuk hali yani depresyon, glial hücrelerinin aşırı çalışmasından kaynaklanabiliyor.

Bilim adamları, adenozin birikimini engelleyen yeni depresyon ilaçlarının keşfedilmesi ile birlikte gelecekte depresyon etkilerinin de hafifletilebileceğini düşünüyor.

Uyku eksikliğinin tetiklediği öfori hali; bazı psikolojik ilaçlar, alkol ve uyuşturucu kullanımına bağlı olarak da gelişebiliyor.

Kişinin anksiyeteyi hissetmemesine neden olan öfori; yanlış kararlar almasına da yol açabiliyor.

Uykusuz beynin kötü kararlar almasının tehlikeli olabileceğinin altını çizen bilim adamları, özellikle hakim, avukat, savcı gibi doğru karar vermeyi gerektiren mesleği bulunan kişilerin yanlış kararlar alabileceğini dile getiriyor.

Bu yüzden de hakim ve avukatlar başta olmak üzere pek çok kişinin mesleğini başarı ile devam ettirebilmesi, uyku yoksunluğundan kaçınmalarından, yeterli miktarda ve kaliteli uyku almalarından geçiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here