Yüz Üstü Uyuyanlar İçin Rahat, Doğru Yatak Seçimi Nasıl Olmalı?

Yüz üstü uyku pozisyonu; nadir görülen uyku pozisyonlarından biri olarak, boyun, omuz, sırt, kalça başta olmak üzere kişinin vücudunda ciddi ağrılara ve acı hissine neden olabiliyor.

Karın bölgesinin vücudun en önemli ağırlık ve basınç merkezlerinden biri olması; yüz üstü uyuma alışkanlığı bulunan kişilerin ertesi gün uyandıklarında boyun, omuz ve omurgalarında şiddetli ağrılarla karşılaşmalarına yol açabiliyor.

Bununla birlikte bazı kişiler için yüz üstü yatış pozisyonu, en rahat ve en konforlu uyku pozisyonu olma özelliği taşıyor.

Yüz üstü uyuyanların büyük bir çoğunluğu; sert ya da orta sertlikteki yataklarda daha rahat ettiklerini dile getiriyor. Bu durum, karında ağırlık ve basıncın yoğunlaşmasından yani uyuyanların bu bölgede olağanüstü bir destek sunan sert yataklara ihtiyaç duymalarından kaynaklanıyor.

ABD nüfusunun yaklaşık %10 gibi az bir bölümü, bu uyku pozisyonunda uyumayı tercih ediyor. Yani bu pozisyonu seçen kişilere pek sıklıkla rastlanılmıyor.

Yüz üstü uyuyanların büyük çoğunluğu, uyurken serbest düşüş pozisyonunda uyuyorlar. Her iki kolun dirseğe doğru büküldüğü bu pozisyonda ise uyuyan kişiler dirseklerini yastıklarının ya da başlarının alt kısmına yerleştiriyor. Dizler hafif bir şekilde bükülüyor ve bacaklar tamamen salınıp, uzatılıyor.

Lakin yüz üstü yani karın üstü yatış pozisyonu uyku bilimciler tarafından pek de önerilmiyor. Karın üstü yatış; bel, omuz, kalça ve boyun gerginliğine, bu bölgelerde baskı ve basınca yol açabiliyor. Bu yüzden de karın üstü uyuyanların muhakkak karın bölgesini destekleyen bir yatak tercihinde bulunmaları gerekiyor.

Yüz Üstü Yatış Pozisyonu Hakkında Bilmeniz Gerekenler:

Yüz üstü yatış pozisyonu, uyku bilimciler tarafından tavsiye edilmese de bu pozisyonun sağlığımıza birtakım katkıları da bulunmuyor değil!

Örneğin; yüz üstü yatış pozisyonu da tıpkı yan yatış gibi uyku esnasında horlama olasılığını azaltıyor ve asit reflü semptomlarını da hafifletiyor.

Bununla birlikte karın üstü uyku, yüzde kırışıklık oluşumunu da en aza indirgiyor.

Lakin bu pozisyonun sağlığımıza birtakım olumsuz etkileri de bulunuyor. Bu olumsuz etkileri aşağıdaki şekilde sıralayabilmemiz mümkün:

• Omuz, bel ve kalça ağrılarına yol açıyor

Yerçekimi dolayısıyla vücut ağırlığının mide ve karın bölgesine doğru çekilmesi, kişinin omuz, bel ve kalça başta olmak üzere vücudunun neredeyse tamamında ağrılar hissetmesine zemin hazırlıyor.

Midenin vücudunun geri kalan kısmının ağırlığını üstlenmesi, karın bölgesinde de ağrıyı tetikleyebiliyor.

• Boyun gerginliğine neden oluyor

Karın üstü uyuyan kişilerin büyük çoğunluğu, başlarını ve yüzlerini direk olarak yastığın üzerine koymak yerine başlarını sağa ya da sola doğru çevirmeyi tercih ediyor.

Lakin uyurken oldukça rahatmış gibi hissettiren bu pozisyon, ertesi gün boyun gerginliğinin getirdiği boyun ağrılarını beraberinde getirebiliyor.

Kilo, baş ölçüsü ve omuz genişliği dikkate alınarak yapılan doğru bir yastık seçimi ile boyun gerginliğini ve ağrılarını hafifletmek mümkün olabiliyor.

• Uyku bölünmelerini beraberinde getiriyor

Serbest düşüş pozisyonunda uyuyan pek çok kişi, geceleri bir sağa bir sola dönüyor. En rahat pozisyonu bulabilmek için gerçekleştirilen bu durum, kişinin uykusunun bölünmesi, uykusundan uyunması, tam olarak uyuyamaması yani uyku kalitesinin düşmesi ile sonuçlanabiliyor.

Kişi, ertesi sabah uyandığında kendini daha yorgun, bitkin, enerjisi tükenmiş ve dinlenmemiş bir şekilde hissedebiliyor.

• Gebelikte rahatsızlık hissi yaratıyor

Gebelik döneminde karnın genişlemesi ve büyümesi, yüz üstü yatış pozisyonunun sırt ve kalça bölgesinde zorlanmayı tetiklemesine öncülük ediyor.

Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde kadınların omurgalarını hizalamak amacıyla çaba göstermeleri daha da kalitesiz ve rahatsız bir uyku deneyimlemelerine neden oluyor.

Uyku uzmanlarına göre gebe kadınların yan yatış pozisyonunda uyumayı tercih etmeleri gerekiyor. Yan yatış pozisyonu; omurgaların dengelenmesine ve hizalanmasına yardımcı olarak, hamilelerin rahat uyku çekmelerine olanak tanıyor.

Yüz Üstü Uyuyanlar için Doğru Yatak Seçimi Nasıl Olmalı?

Yüz üstü uyuyanların mutlaka destekleyici bir yatak satın almaları, daha kaliteli ve konforlu bir uyku çekebilmeleri noktasında önem arz ediyor.

Yatak yüzeyinin düz ve düzgün olması, yüz üstü uyuyanların gece boyunca daha rahat etmeleri anlamına geliyor.

Destekleyici yani yatak yüzeyi fazla yumuşak olmayan, sert ya da orta sertlikte bir yatak, vücudun ağırlığının daha derine doğru batmasına engel olarak, omurganın hizalanmasına katkıda bulunuyor.

Yatak seçimi esnasında kişinin vücut ağırlığını ve yatağın sertliğini mutlaka göz önünde bulundurması gerekiyor.

Yüz üstü uyuyanların ağırlıklarına göre hangi sertlikte yatak seçmeleri gerektiğini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:

• Ağırlığı 60 KG dan daha az olanlar:

Ağırlığı 60 KG altında olan zayıf kişilerin çok fazla sert yataklarda uyumamaları gerekiyor. Sert yataklar; düz olmayan bir yatak yüzeyi anlamına geldiğinden ağrı ve basıncın artmasına yol açabiliyor.

Bu yüzden zayıf olanların mutlaka yumuşak bir yatakta uyumaları, omurgalarının hizalanması noktasında önem arz ediyor.

• Ağırlığı 60 ile 105 kg arasında olanlar:

Vücut ağırlıkları ortalama olan yani fazla kilolu olmayan kişilerin orta ve orta sertlikte yatakta uyumaları gerekiyor.

Yatağın içine doğru batmanın az olduğu orta sertlikteki yataklar, kişinin omurga hizalanmasına olanak tanıyor.

• Ağırlığı 105 kg daha fazla olanlar:

Vücut ağırlığı ortalamanın üstünde olan yani kilolu kişilerin mutlaka sert bir yatak tercih etmeleri gerekiyor.

Sert yataklar; omurga hizalanmasını mümkün kılarak, kişinin vücudunun yatağa daha az batmasını sağlıyor.

Sonuç olarak; ağırlığı 60 kg altında olanların yumuşak, 60-105 kg arasında olanların orta sertlikte, 105 kg üstünde olanların ise sert yatak tercihinde bulunmaları gerektiğini ifade edebiliriz.

Yüz Üstü Uyuyanlar Hangi Yatak Modelini Tercih Etmeli?

Uyku sonrası yaşanan ağrı ve acılar, genellikle uyku pozisyonundan kaynaklansa da ağrı ve acıları azaltan yatak modelleri de bulunuyor.

Bazı yatak modelleri destek göbekleri ve rahatlık katmanları ile donatıldığından yüz üstü uyuyanlara daha rahat ve kaliteli uyku sunabiliyor.

Bununla birlikte yatak modelleri, gürültü çıkarıp çıkarmadıklarına, dayanıklılıklarına, ısıyı ve terlemeyi izole edip etmediklerine göre de farklı sınıflara tabi tutulabiliyor.

Yüz üstü uyuyanlar için en uygun yatak modellerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.

• Sünger yataklar:

Hafızalı süngerli ve yüksek stafor yoğunluklu yataklar, çoklu sertlik seçenekleri, uzun süre dayanıklılığı, gürültüyü ve hareketi izole etmeleri ile yüz üstü uyuyanlar için en ideal yataklardan biri olma özelliği taşıyor.

Fiyatları da oldukça uygun olan hafızalı süngerli yataklar; aşırı terleyenler için rahatsız edici olabiliyor. Bu yatakların dezavantajları arasında ise kenar desteklerinin minimum seviye olması, kısa sürede sarkmaları ve kişiyi sıcak tutarak, terletmeleri bulunuyor.

• Lateks yataklar:

Doğal ya da sentetik lateks konfor katmanları ile desteklenen, yüksek yoğunluklu stafor desteği bulunan lateks yataklar; ağrı ve acıyı izole eden, gürültüyü önleyen, uyumlu, uzun ömürlü özellikleri ile ön plana çıkıyor.

Yüz üstü uyuyanlar için oldukça konforlu olan lateks yatakların olumsuz yönleri arasında ise fiyatlarının pahalı olmaları, kenar desteklerinin az olmaları, erken dönemde sarkmaları yer alıyor.

Lateks yataklar da tıpkı hafıza destekli yataklar gibi yüz üstü uyuyanların tercih edebilecekleri yataklar listesinde başı çekiyor.

• Bonel yaylı yatak:

Çelik yaylarla ve taban süngeri tabakaları ile imal edilen bonel yaylı yataklar, kişiye serin bir uyku, konforlu bir dinlenme vaat ediyor.

Lakin ağrı ve basıncı fazla izole etmeyen bu yataklar, gürültü potansiyelleri ile de kişinin uykusunun sıklıkla bölünmesine yol açabiliyor.

Yani bonel yaylı yatakların yüz üstü uyuyanlar için pek de doğru bir seçim olmayacağını ifade edebiliriz.

• Hibrit yataklar:

Hafızalı sünger ve lateks malzemelerinin birlikte kullanıldığı, böylelikle konfor seviyeleri yükseltilmiş olan hibrit yataklar, bonel yaylı yataklara göre daha rahat, kaliteli bir uyku sunuyor.

Yatağın serin kalmasını sağlayan malzemelerle imal edilen hibrit yataklar, güçlü kenar destekleri ile ağrı ve acı hissini de azaltıyor.

Ancak bu yatakların fiyatlarının yüksek olmaları, gürültü potansiyellerinin bulunmaları ve kimi kişilerde sıcaklık hissi yaratmaları; dezavantajları olarak kabul ediliyor.

• Havalı yataklar:

Bireysel ya da uzaktan kumanda ile ayarlanabilir hava bölmelerine sahip olan, sünger konfor tabakası ile donatılan havalı yataklar; vücutla uyumlu, vücudu saran, sertlikleri ayarlanabilen özellikleri ile yüz üstü uyuyanlar için ideal yataklardan biri olarak kabul ediliyorlar.

Ancak fiyatları oldukça yüksek olabilen bu yataklar, gürültü potansiyeline sahip olduklarından uykusu hafif olanlara yani en ufak bir seste uyanma eğiliminde olanlara pek de önerilmiyor.

Aynı zamanda bu yataklarda aşırı ısınma sorununa bağlı olarak, kişide terleme şikyeti de görülebiliyor.

Sizin için doğru yatağı satın alırken; ağırlığınızı, yatağın imal edildiği malzemeleri ve yatak sertliklerini göz önünde bulundurduktan sonra yatağın garanti kapsamını da mutlaka dikkate almalı, yatakta herhangi bir sorun ile karşılaşmanız durumunda ürünü değiştirip değiştiremeyeceğinizi, aklınızdaki tüm soruları da satış danışmanına sormayı ihmal etmemelisiniz!